Ali Koç: ‘En-Nesyri transferi ile ilgili sabrımız taşıyor’
Fenerbahçe başkanı Ali Koç Bodrum’da gündeme dair açıklamalardan bulundu.
Her yıl 19 Temmuz’da geleneksel olarak kutlanan “19.07 Dünya Fenerbahçeliler Günü” dolayısıyla Bodrum Fenerbahçeliler Derneğince ilçedeki bir eğlence merkezi ve restoranda düzenlenen geceye katılan Koç, taraftarların yoğun ilgisiyle karşılandı. Ali Koç, etkinlikte yaptığı konuşmada, taraftarların Dünya Fenerbahçeliler Günü’nü kutlayarak, geceye çocukların da katılımından dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti. “19.07 Dünya Fenerbahçeliler Günü” kapsamında İstanbul’da Fenerbahçe mitingi yapmayı da düşündüklerini belirten Koç, “Ama dedik ki seçim yaptık, olağanüstü genel kurul yaptık, her yere koşuyorsunuz, sağ olun. Destekliyorsunuz, ‘Bu sefer serbest bırakalım.’ dedik. Ama çok yakında İstanbul’da da büyük bir Fenerbahçe mitingi yapacağız. Çünkü biz bir sisteme karşı bir mücadele başlattık. Bizim camiamız sabırsız” diye konuştu.
“Beni yerden yere vuranlar oldu. ‘Adam yine aday, adam yine başkan olacak.’ denildi” ifadesini kullanan Koç, “Sabırlı olun arkadaşlar. 20 yılda, 25 yılda kurulan şeyler, 20 günde, 25 günde değişmiyor. Camiamıza sesleniyorum, biraz sabrı öğrenin. Çünkü bizim motivasyonumuzu, gücümüzü, enerjimizi olumsuz etkiliyorsunuz” dedi.
Fenerbahçe’nin ilkeleriyle, değerleriyle, prensipleriyle, duruşuyla yeri geldiği zaman hedef olduğunu dile getiren Koç, şöyle devam etti: “Son dönemde ciddi anlamda hedef olduk. Aziz başkan hedef oldu. Ali Şen, döneminde hedef oldu. Benim dönemimde bu zirve yaptı. Ama bazen büyük başarılar, büyük mutluluklar, büyük zorluklar sonrası gelir. Fenerbahçe olarak böyle bir dönemden geçiyoruz. 13 yılda bir kez, 10 yılda bir kez. Dün de TFF Genel Kurulunda anlattım. Neden olduğunu, niye olduğunu düşündüğümüzü. Bir kulüp 10 yılda toplam puanda birinci ile ikinci arasında 1-2 puan farkla orada duruyorsa ve 10 yılda bir kupa almayıp ilk beştekiler kupa alıyorsa, bu hiçbir sportif mantıkla, sebeple anlatılamaz. Biz bu buhran dönemini sportif anlamda değil, hedef olduğumuz için geçiriyoruz. Biz şampiyonluk için, başarı için ne yanak sıktırırız ne imar projemizin çıkarları için veya başka bir şey için inandığımızdan, duruşumuzdan, ilkelerimizden ve bu Cumhuriyet’in bize biçtiği sorumluluktan hiçbir zaman taviz vermeyiz. Az kaldı. Bu sistemi yıkacağız. Bu sistem derken, siyasete filan girmiyorum. Siyasetin ismini, gücünü, mesaisini kullanıp, yeri geldiği zaman Cumhurbaşkanı’mızın hiç haberi olmadan, onun yetkisini, gücünü kullanıp, oraya buraya lobi yapıp, istediği şekilde futbolu dizayn edenlere söylüyorum. Sonunuza az kaldı. Bir rakibimiz var, bir gün ‘beyaz’ dediğine ertesi gün ‘siyah’ diyor. Bir gün desteklediğini ertesi gün satıyor. Riyad’da bize yaşatılanlar o kulübe yaşatılsaydı ilk ben çıkardım, ‘Haksızlık yapmayın, hepimiz sorumluyuz, hepimiz oradaydık, hepimizin kararı.’ diye. Bir köşeye çekildiler ve siyasetin organize ettiği, bize olan, bana olan kumpası keyifle izlediler. Keyifle izleyenin yarın başına gelir”
Koç, Fenerbahçe Spor Kulübünün olimpiyatlara 27 sporcuyla katıldığını belirterek, sporculara şans ve başarı diledi. Gecede futbol takımının transferlerine de değinen Ali Koç, takıma Jose Mourinho’yu kazandırdıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti: “Bize 3-4 tane transfer lazımdı, iki kanat, bir forvet, bir stoper. Hoca bunu istiyordu. Özellikle Çağlar’ı (Söyüncü) istiyordu, bitirdik. Max Meyer’i istiyordu, bitirdik. İkinci kanat Oğuz Aydın’ı aldık. Hakikaten çok iyi bir transfer yapmışız. Şimdiden yolu açık olsun. Çok önceden Levent Mercan’ı aldık, o da başarılı olacak göreceksiniz. Ferdi’yi (Kadıoğlu) çok isteyen var. Ferdi’yi biz daha fazla istiyoruz. Ferdi kalmak zorunda.“
“Forvet transferini bitirdikten sonra, ağustos sonuna kadar fırsat transferleri bekleyeceğiz. Forveti hepiniz merak ediyorsunuz. En-Nesyri’yi çok istiyordum, hala istiyoruz. Ama sabrımız taşmak üzere. Buradan da selam olsun, Mario Branco’ya 48 saat verdim. Kadromuz iyiydi, şimdi daha iyi oldu. Bir iki nokta atışı daha, gerekirse daha da iyi olabilir. Şu ana kadar ‘Jose Mourinho’yu iyiki getirmişiz.’ diyorum. DNA’sı, bizim DNA’mıza çok çok uyuyor.”